Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sık sık şiirlerini okuduğu Şair Sezai Karakoç’un karşılıksız bir aşkı anlattığı Mona Roza şiiri en bilinen eserlerinden biri. Bu şiiri diğerlerinden ayıran ise evlenememesine sebep olan karşılıksız aşkına yazmış olması. Karakoç’un 19 yaşındayken kaleme aldığı şiirin ilham kaynağı olan Muazzez Akkaya bugün şairin Şehzadebaşı Camii’nin haziresindeki mezarını ziyaret etti.
Kaarakoç için dua okuyan Akkaya, Odatv’ye pişmanlığını anlattı. Çok üzgün olduğunu belirten Akkaya, Karakoç’u vefatından bir ay kadar önce gördüğünü ifade ederek, “Keşke son gördüğümde konuşabilseydim… Benim yüzümden evlenmemiş olmasına üzgünüm. Benim kabahatim yok ama umut da vermedim.” dedi.
Akkaya sözlerini şöyle sürdürdü:
“Keşke o kadar bağlı olmasaydı. Üzgünüm. Vefatından önce sahilinde karşılaştık. Bana doğru yürüyordu. O kadar dikkatli bana baktı ki… O sırada tanıyamadım. Bir gazetede ölüm ilanını gördüğümde anladım o olduğunu. Eğer o olduğunu bilseydim, bir kafede otursaydık keşke.”
MONA ROZA ŞİİRİ
Mona Rosa. Siyah güller, ak güller.
Geyve’nin gülleri ve beyaz yatak.
Kanadı kırık kuş merhamet ister.
Ah senin yüzünden kana batacak.
Mona Rosa. Siyah güller, ak güller.
Ulur aya karşı kirli çakallar,
Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa.
Mona Rosa bugün bende bir hal var.
Yağmur iri iri düşer toprağa,
Ulur aya karşı kirli çakallar.
Açma pencereni perdeleri çek,
Mona Rosa seni görmemeliyim.
Bir bakışın ölmem için yetecek.
Anla Mona Rosa ben bir deliyim.
Açma pencereni perdeleri çek.
Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi,
Bende çıkar güneş aydınlığına.
Bir nişan yüzüğü bir kapı sesi.
Seni hatırlatır her zaman bana.
Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi.